Kaynak Suları Harcı

I-GİRİŞ :
 
Satın aldığım bir ürününün paketinin, kutusunun üzerinde yazılı olan tüm yazıları okuma gibi bir alışkanlığım, saplantım, huyum (nasıl yorumlarsanız yorumlayın) var. Örneğin aldığım bir pet su şişesi.Bu pet su şişenin üzerindeki bilimum yazılardan biri olan: 'kaynak suları harcı ödenmiştir.' ibaresi benim için aslında pek dikkate değer bir mertebede bulunmuyordu; ta ki hukuk öğrenimimin bir dersi olan vergi hukukunda 'harç' konusundan bahsedilene kadar. Böylece; bu alışkanlığımın hafızamda sadece gereksiz çöplükler yaratmadığının kanıtını oluşturması kendi adıma dikkat çekici ve sevindiricidir. Yukarıdaki anlattıklarım bu çalışmanın nasıl, neden oluştuğunun öyküsüdür. Genel bir plan çizmek gerekirse öncelikle vergi, harç, resim, benzeri mali yükümlülük kavramlarına değinilecektir. Daha sonra 3. bölümde Belediye örgütüne ve onun mali kaynakları konuları üzerinde durulacaktır. Kaynak suyu kavramı ele alındıktan sonra nihayet Kaynak Suları Harcının mevzuattaki maddeleri, ilgili açıklamalarla ve yargı kararlarıyla desteklenerek aktarılacaktır.
 
II- VERGİ, HARÇ, RESİM, BENZERİ MALİ YÜKÜMLÜLÜK KAVRAMLARI :
 
Kavramların neleri ifade ettiği kısaca ele alınacaktır:
 
VERGİ: Vergi; kamusal giderlerini karşılamak üzere herkesin mali gücüne göre vermekle yükümlü olduğu ekonomik değerlerdir. Burada iki tarafa da bazı yetki, görev ve sorumluluklar yüklenmekle birlikte aradaki ilişki esas itibariyle bir alacak-borç ilişkisidir. Bir tarafta vergi alacaklısı diğer tarafta da vergi borçlusu bulunmaktadır. Vergi alacaklısı vergilendirme yetkisine sahip olandır. Vergilendirme yetkisi, devletin ülkesi üzerindeki egemenliğe dayanarak vergi alma konusunda sahip olduğu hukuki ve fiili gücüdür. Devlet bu vergilendirme yetkisini, kural olarak, yasama organı vasıtasıyla, diğer bir deyimle, kanun çıkararak kullanır. (Anayasa md.73) Devlet vergilendirme yetkisini yerel yönetimlere de devredebilmektedir.
 
Yerel yönetimler Anayasa tarafından yasama organına ve Bakanlar Kuruluna tanınan yetkiler dışında vergilerin tarh, tahakkuk ve tahsil gibi yönetsel işlemleri kanunun çizdiği yetki sınırları içinde yapabilecektir. Anayasada ilgili maddede düzenlenen yerel yönetimler, il özel idareleri, belediyeler ve köylerden oluşmaktadır. Bu yönetimlere, görevleri ile orantılı gelir kaynaklarının sağlanacağı Anayasada ayrıca hükme bağlanmıştır. İl özel idarelerinin vergilendirme yetkisi 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunundan sonra oldukça daraltılmıştır. Halen düzensiz ve hasılat olarak önemsiz birkaç vergi, resim, harç üzerinde bu yetki sürmektedir.
 
Belediyelerin vergilendirme yetkisi de 1930 tarihli ve 1580 sayılı Belediye Kanununda ve 1981 tarihli ve 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununda düzenlenmiştir. Köylerin vergilendirme yetkisi ise daha da sınırlıdır. 1924 tarihli ve 442 sayılı Köy Kanununda köylere salma, pazar ve çarşı işgal resmi, hayvan kesim ve hayvan alım-satım resimleri gibi hasılatları ihmal edilebilecek ve Anayasaya uygunlukları tartışmalı bir takım vergilendirme yetkileri tanınmıştır.
 
Vergilendirme devletle kişiler arasında bir alacak-borç ilişkisi doğurmuştur, denmişti. Bu ilişkide devlet alacaklı taraftır; borçlu ise vergiyi ödemekle yükümlü olan mükelleftir. Bunun yanında vergi sorumlusu da vergi borçlusu olarak sayılabilir. Mükellef (yükümlü) Vergi Usul Kanunun tanımına göre 'Vergi kanunlarına göre kendisine vergi borcu terettüb eden gerçek veya tüzel kişidir.(VUK.md. 8/1)' Vergi sorumlusu, kendisi gerçek mükellef olmamakla beraber, gerçek mükelleflerle olan ilişkileri dolayısıyla vergi kanunlarının gösterdiği hallerde, verginin hesaplanarak kesilmesi ve vergi dairesine ödenmesi veya diğer bazı işlerin yapılması (defter tutma,beyanname verme vb.) mecburiyeti olan üçüncü kişiye denir.
 
RESİM: Resim, kamusal güce dayalı olarak kamusal harcamaların finansmanı için, belirli bir hizmetin veya işin görülmesi için yetkili makamlarca; bu belirli hizmet veya mal karşılığı olarak verilen iznin karşılığında yalnız o işle ilgili olan gerçek ve tüzel kişilerden sağlanan gelirdir.
 
HARÇ: Harç, kamusal güce dayalı olarak kamusal harcamaların finansmanı için; fertlerin özel menfaatlerine ilişkin olarak, kamu kurumları ve hizmetlerinden yararlanmaları karşılığında yaptıkları ödemelerdir.
 
BENZERİ MALİ YÜKÜMLÜLÜKLER (PARAFİSKAL YÜKÜMLÜLÜKLER) :
 
Parafiskal yükümlülükler, kamu kurumları ve genel yararla ilgili kuruluşların finansmanlarını sağlamak amacıyla ya bizzat sözü geçen bu kuruluşlar ya da idare tarafından bu kuruluşlar lehine ya bunların mensupları ya da hizmetlerinden yararlananlardan tahsil edilen ancak, devlet bütçesine dahil edilmeyen gelirlerdir. Bu kuruluşlara örnek olarak Emekli Sandığı, Sosyal Sigortalar Kurumu, Ordu Yardımlaşma Kurumu, Bağ-Kur, Ticaret ve Sanayi Odaları ve Barolar gösterilebilir. Bu kurumlar özel kanunlara göre mensuplarından prim, aidat, ödenek adları altında bir takım kesintiler yapma yetkisine sahiptirler.
 
III-BELEDİYE ÖRGÜTÜ VE MALİ KAYNAKLARI :
 
Yerel yönetimin arasında bulunan belediye -uygulanabilirliği tartışılan- 1580 sayılı Belediyeler Kanununun 1. maddesine göre: beldenin ve belde sakinlerinin mahalli özellik ve nitelikte ortak ve medeni gereksinimlerini organize etme, düzenleme ve düzeltmekle yükümlü kamu tüzel kişiliğidir. Bu madde de geniş anlamda belediyelerin tanımı yapılmaktadır. Yapılan tanımlamanın içerisinde aslında belediyelerin asli görevleri de verilmektedir. Anayasamızın 123. Maddesi 'Türkiye'de idarenin kuruluş ve görevleri merkezden yönetim ve yerel yönetim esaslarına dayanır.' demektedir. Bu nedenle merkezden yönetim ilkelerine göre örgütlenen kuruluşlara 'Merkezi Yönetim', yerinden yönetim ilkelerine göre örgütlenen kuruluşlara ise 'Yerel yönetimler' veya' Mahalli İdareler' denmektedir. Yine anayasamızın 126. maddesi Türkiye merkezi idare kuruluşu bakımından, coğrafi durumuna, ekonomik şartlara ve kamu hizmetlerinin gereklerine göre, illere; illerde diğer kademeli bölümlere ayrılır, dedikten sonra, anayasamızın 127. Maddesinde devamla, Mahalli İdareler; il, belediye ve köy halkının mahalli ortak gereksinimlerini karşılamak üzere kuruluş esasları kanunla belirtilen, karar organları yine kanunla gösterilen, seçmenler tarafından seçilerek oluşturulan kamu tüzel kişileridir, denmektedir. Yerel yönetimlerin özeliklerini şöyle sıralamak olanaklıdır:a) Beldenin ve belde halkının gereksinimlerini karşılamak için kurulurlar ve kuruluş esasları, görevleri, yetkileri yasalarla belirlenirler.b) Karar organları belde halkı tarafından ve belirli bir süre için seçilir.c) Yerel yönetimlerin seçilmiş organlarının, organlık sıfatını kazanmalarına ilişkin ihtilafların çözümü,kaybetmeleri konusundaki denetim yargı yolu ile olur.d)Merkezi idare, Mahalli İdare üzerinde vesayet yetkisine sahiptir.e) Yerel yönetimlerin kendilerine özgü gelir ve giderleri, ayrı mal varlıkları ve tüzel kişilikleri vardır.f) Yerel yönetimlerin yönetimi, kanunla verilen görevleri ve mahalli hizmetlerin yerine getirilmesi, kanunla belirlenmiş yasal organların kararıyla olur. Belediyenin mali yapısı konusuna gelirsek; belediye bütçesi, belediye başkanı tarafından hazırlanır. encümenin de görüşü alındıktan sonra belediye meclisince kabul edilir. Belediye meclisinde kabul edilen bütçe, belediyenin bulunduğu yere göre,kaymakam, ya da vali tarafından onaylandıktan sonra uygulanır. Belediye gelirleri 4 ana grupta toplanır.1- Öz gelirler2- Devlet gelirlerinden ayrılan paylar3- Devlet yardımları4- Borçlanmalar, cezalar ve diğer gelirler2464 sayılı Yasa belediye gelirleri kalemlerini 38'den 21'e indirmiştir. 1-Öz Gelirler:Öz gelirler 2464 sayılı Belediye Gelirleri Yasası ve Emlak Vergisi Yasasına dayanır.Bu gelir kalemleri şunlardır : Meslek Vergisi (kaldırıldı), İlan ve Reklam Vergisi, Eğlence Vergisi, Akaryakıt Tüketim Vergisi, Haberleşme Vergisi, Elektrik ve Havagazı Tüketim Vergisi, Yangın Sigorta Vergisi, Temizlik ve Aydınlatma Harcı (kaldırıldı), İşgal Harcı, Tatil Günlerinde Çalışma Ruhsatı Harcı, Kaynak Suları Harcı, Tellallık Harcı, Hayvan Kesim, Muayene, Denetleme Harcı, Sağlık Belgesi Harcı, Ölçü ve Tartı Aletleri Muayene Harcı, Bina İnşaat Harcı, Kayıt Suret Harcı, Muayene Ruhsat Rapor Harcı, İmar Harçları, İşyeri Açma İzni Harcı, Su Harcamalarına Katılma Payı, Kanalizasyon Harcamalarına Katılma Payı, Yol Harcamalarına Katılma Payı. Not: 1993 yılında, Belediye Gelirleri Kanununda değişiklik yapılarak, belediye sınırları ve mücavir alanlar içinde bulunan ve belediyelerin katı atık ve sulu atık toplama hizmetlerinden yararlanan binalardan 'çevre temizlik vergisi' alınması öngörülmüştür. Hemen vurgulamak gerekir ki bir çok belediye artan gelirlerini ussal bir biçimde kullanma yolunu bulamamışlardır. 2.Devlet Gelirlerinden Ayrılan Paylar:1981 yılında çıkarılan 2380 sayılı Yasa ile genel bütçe gelirleri tahsilatının % 5'inin belediyelere verilmesi hükme bağlanmıştı.1984 yılında 3004 sayılı Yasa ile bu oran % 10.30'a çıkarılmıştır.1986 yılında 3239 sayılı sayılı Yasa ile 1986 yılı için 8.55, diğer yıllar için 9.25 olarak belirlenmiştir.4629 sayılı Kanunun 3. ncü maddesi ile bu pay % 6 olarak değiştirilmiştir. 3. Devlet Yardımları:Bu kaynak çeşitli fonlarla bazı bakanlık bütçelerine konulan ödeneklerden yapılan yardımları kapsar.
 
IV- KAYNAK SUYU:
 
18 Ekim 1952 tarih ve 8236 sayılı Resmî Gazete?de yayınlanan, Gıda Maddelerinin ve Umumi Sağlığı İlgilendiren Eşya ve Levazımın Hususi Vasıflarını Gösteren Tüzüğün 'Sular ve Buzlar' ismini taşıyan on yedinci bölümünün Sular başlıklı kısmında bulunan 416. maddeye göre; İçilen sularla, gıda maddelerinin hazırlanmasında ve yapılmasında, kişisel veya genel temizlik işlerinde kullanılan sular; kaynak (memba) suları, içme ve kullanma suları isimleri altında ikiye ayrılır: A- Kaynak suları; jeolojik şartlara uygun toprak derinliklerinde toplanan, bir çıkış noktasından sürekli olarak kendiliğinden akan ve 417 nci maddedeki nitelikleri taşıyan sulardır.B- İçme ve kullanma suları; toplumun içme ve kullanma (yemek yapma, temizlik ve benzeri) ihtiyaçları için kullandığı hijyenik sulardır. 418. madde; a) Kaynak suları işletmek isteyenler, yönetmelikte belirtilen esaslara uygun olarak önce Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığından tesis izni, sonra da sularını satabilmek için işletme ruhsatı almak zorundadırlar.b) Kaynak sularının gerek beslenme bölgeleri, gerekse kaptaj yapıldıkları yerler, suyu her türlü kirlenmelerden koruyacak ve içine insan ve hayvan girmesini ve diğer suların karışmasını önleyecek şekilde ve Umumî Hıfzıssıhha Kanununun 237 nci maddesinde tarif edildiği üzere, himaye bölgesi ile sınırlandırılmış olacaktır.c) Kaynak sularının, dışardan içerisine hiç bir şey sızmayacak tarzda sağlam ve suyun niteliklerini bozmayacak maddelerden yapılmış bir kaptaj tesisi içine alınması zorunludur. Kaptaj, isale ve depoların nitelikleri yönetmelikte gösterilen esaslara uygun olacaktır. demiştir. 419, 420, 421. maddeler ise:Kaynak suları, ancak kaynaklardaki veya kaynaklarından doğrudan doğruya özel borularla sevkedildiği ve nitelikleri bu Tüzük'ün 420 nci maddesinde belirtilen doldurma yerlerinde doldurularak satılabilir. Doldurma yerlerinde doldurulmuş kaplar içindeki suların başka yerlere taşınarak oralarda tekrar başka kaplara doldurulmak suretiyle satışa çıkarılması ve satışı yasaktır.Kaynak sularının doldurma yerlerinde, dışardan her türlü kirlenmeleri önleyecek şekilde doldurma, kapatma tesisleriyle su kaplarının yıkanması ve fennî temizliklerinin sağlanması için gerekli tertipler ve vasıtalar bulunacaktır.Kaynak sularının doldurma yerine kadar akacağı veya doldurma yerinde konulacağı her türlü kap ve vasıtaların ve kapaklarının sağlığa zararlı olabilen veya bu suların niteliklerini bozan maddelerden yapılmış olmaması ve suların her türlü kirlenmelere karşı tamamiyle korunması şarttır. hükümlerine yer vermiştir.
 
V-KAYNAK SULARI HARCININ MEVZUATTAKİ YERİ VE İÇTİHATLAR :
 
Bu konuya değinmeden evvel anayasanın 73. maddesini öneminden ve göz önünde olması gerekliliğinden cihetle koymakta fayda görüyorum. 'Herkes, kamu giderlerini karşılamak üzere, mali gücüne göre, vergi ödemekle yükümlüdür. Vergi yükünün adaletli ve dengeli dağılımı, maliye politikasının sosyal amacıdır. Vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülükler kanunla konulur, değiştirilir veya kaldırılır. Vergii resim, harç ve benzeri mali yükümlülüklerin muaflık, istisnalar ve indirimleriyle oranlarına ilişkin hükümlerinde kanunun belirttiği yukarı ve aşağı sınırlar içinde değişiklik yapmak yetkisi Bakanlar Kuruluna verilebilir.' Bu maddeyle (73) vergilendirmenin mali ve sosyal amaçları ile genellik ve eşitlik ilkeleri vurgulanmaktadır. Bunun yanında vergilerin kanuniliği hükme bağlanmıştır. Belediyelerin gelir kaynaklarını sayan ve açıklayan kanun olan 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununun 'Belediye Harçları' başlığını taşıyan ikinci kısmının dördüncü bölümü 'Kaynak Suları Harcını' düzenlemiştir. Maddelere tek tek yer verdikten sonra ilgili açıklamayı müteakiben (varsa) ilgili kararlara ve yargı kararlarına değinilecektir.
 
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM: KAYNAK SULARI HARCI
 
Konu: Madde 63- Özel kaplara doldurulup satılacak olan kaynak sularının belediyelerce denetlenerek hangi kaynaklara ait olduklarını gösterecek şekilde bu kaplara özel işaret konulması, Kaynak Suları Harcına Tabidir.
 
AÇIKLAMA:Maddede, kaynak sularından hangi şartlar altında 'harç' alınacağı açıklanmaktadır.Mülga 5237 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu'nun 32'nci maddesindeki 'Kaynak Sularından Alınacak Resim' yeni düzenlemede karşımıza 'Kaynak Suları Harcı' şeklinde çıkmaktadır.Bu durum madde gerekçesinde, '5237 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu'nda Kaynak Sularından Alınacak Resim olarak düzenlenmiş bulunan bu mükellefiyet, Kaynak Suları Harcı olarak yeniden tedvin edilmiştir. Harcın konusunu belli eden bu maddeye göre, özel kaplara doldurulacak satılacak olan kaynak sularının belediyelerce denetlenmesi ve kaplara özel işaret konulması harca tabi tutulmuştur.' şeklinde açıklanmaktadır.Maddeye göre, özel kaplara doldurulup satılacak kaynak sularının denetlenerek, üzerlerine hangi kaynağa ait odluğunu gösteren özel işaretler konulması 'Kaynak Suları Harcı'na tabidir.Belediyeler, özel kaplar içinde satılacak olan kaynak sularını kontrol ederek hangi kaynaklara ait olduğunu gösteren özel işaretler koyacaklardır.Belediyeler bu işaretleme ve kontrol hizmetleri karşılığında harç alacaklardır.Belediyeler denetleme görevi yapmadan ve kaplara özel işaretler koymadan herhangi bir harç alamazlar.
 
YARGI KARARLARI:
 
DANIŞTAY
 
Kaynak Suyu resmi(harcı) alınabilmesi için belediyeye kanunda belirtilen hizmetlerin yapılması gerekir. Dosyanın incelenmesinde bu hizmetlerin belediyece yapılmadığı anlaşıldığından salınan resmi kaldıran Temyiz Komisyonu kararının bozulması istemiyle belediye tarafından açılan davanın reddine karar verildi.(D.9.D.28.3.1967 gün E.1965/2729 K.1967/796)
 
Özel kaplarda satılacak olan kaynak suları belediyelerce teftiş edilerek hangi kaynaklara ait olduklarını göstermek üzere özel işaretler konulacağı ve ancak bunlardan resim alınabileceği cihetle, E.K.İ. müessesesinin kaptaj tesislerinden aldığı, keson kuyularda üretip kullandığı ve şehir dışından isale hattı ile şehre getirdiği sulardan kaynak suları resme alınması olanaksızdır. Bu nedenle belediye meclisinin tarife tutarının bu kısmının iptaline karar verildi.(D.9.D.25.10.1979 gün E.1978/1737 K.1979/3528) (Not: Kaynak suları resmi yeni kanunda Kaynak Suları Harcı haline getirilmiştir.)
 
1606 sayılı Türkiye Kızılay, Türk Hava Kurumu ve Türkiye Çocuk Esirgeme Kurumu'nun bazı vergilerinden, bütün harç ve resimlerden muaf tutulmasına dair Kanun ile 2828 sayıl Kanunun 20'inci maddesi muvacehesinde Kaynak Suları Harcı'ndan muaftır.(D.9.D.23.6.1988 gün E.1987/2090 K.1988/2562)
 
BAKANLIK GENELGELERİ:
 
T.C.MALİYE BAKANLIĞI Gelirler Genel Müdürlüğü
 
Sayı: BELG II.2630004-2/35911 29.04.1982
Konu: Kaynak Suları Harcı
 
 .........VALİLİĞİNE
 
Bilindiği gibi, 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu'nun Kaynak Suları Harcı'nın konusunu belirleyen 63'üncü maddesinde 'Özel kaplara doldurulup satılacak olan kaynak sularının Belediyelerce denetlenerek hangi kaynaklara ait olduklarını gösterecek bu kaplara özel işaret konulması, Kaynak Suları Harcı'na tabidir.' denilmekte olup, harcın mükellefini belirleyen 64'üncü maddesinde ise 'Kaynak Suları Harcı'nı, kaynak sularını özel işaretli kaplara doldurup satanlar ödemekle mükelleftirler.' amir hükmü bulunmaktadır.Tetkikinden de anlaşılacağı üzere anılan Kanunun 63'üncü maddesi özel kaplara doldurulup satılacak olan kaynak sularını Harcın konusuna dahil etmiş bulunmaktadır. Bu nedenle, belli bir kaynaktan kaplara doldurulup satılan tüm suların mahiyeti ne olursa olsun harcın konusunu teşkil etmektedir.Bu durumda, mülkiyeti Alaşehir Belediyesi'ne ait olup, kiraya verilmiş bulunan Sarı kız Maden Suyu İşletmesi, 2464 sayılı Kanunun 623,64,65,66'ıncı maddeleri kapsamı içine girmekte olup, Kaynak Suları Harcı'na tabi bir tutulması gerekmektedir.Bakan Adınaİmza Mükellef: Madde 64 - Kaynak Suları Harcını, kaynak sularını özel işaretli kaplara doldurup satanlar ödemekle mükelleftirler. AÇIKLAMA:Bu maddede kimlerin mükellef olduğu anlatılmıştır. Kaynak Suları Harcını ödemekle mükellef olanların kaynak sularını özel işaretli kaplara doldurup satanları kapsadığını hükme bağlamış bulunmaktadır. Tarife: Madde 65 -Kaynak suları harcı, aşağıdaki hadler içinde düzenlenecek tarifeye göre alınır:(3239 sayılı Kanunun 118/D maddesiyle artırılan miktarlar.) Harcın miktarı kap başına (Krş.) En az En çok1 litreye kadar olan şişeve benzeri kaplardan 50 - (500) 150 - (1.500) Beher litrede (Krş.) En az En çok5 litreye kadar olan kaplarda(5 litre dahil) 40 (400) 120 (1.200)25 litreye kadar olan kaplardan(25 litre dahil) 30 (300) 90 (900)26 litreden büyük kaplarda 20 (200) 60 (600)
 
AÇIKLAMA:
 
65. madde harcla ilgili tarifeyi belirlemiştir. Meclis İçişleri Alt Komisyonu'nda hazırlanan Yerel Yönetimler Yasa Tasarısına göre kaynak suları harcı da yeniden belirlenmiştir. Buna göre bir litrelik pet şişeden 5 bin, 10 litrelikten 10 bin lira alınacak. Belirtmek gerekir ki bu tasari yasalaşmamıştır ve yürürlükteki tarife 65. maddedeki rakamlardır.
 
Harcın ödenmesi: Madde 66- Kaynak Suları Harcı, bu suların satışa arzı için kaplara doldurulmasını müteakip, kaplar üzerine özel işaret konulması sırasında bu işi yapan belediyeye makbuz karşılığı peşin olarak ödenir. Başka bir belediye sınırları ve mücavir alanları içinde satışa arz edilen kaynak sularından ikinci bir kez harç alınmaz.
 
AÇIKLAMA:
 
Maddede, Kaynak Suları Harcı'nın ödenme zamanı ve şekli açıklanmaktadır.Maddeye göre, Kaynak Suları Harcı, kaynak sularının kaplara doldurulmasını müteakip kaplar üzerine özel işaretler konulması sırasında, tahsil edilecektir. Kaynak Suları Harcı özel işaret konulmayacaktır.Başka bir belediye sınırları ve mücavir alanlar içinde satışa arz edilen kaynak sularından ikinci bir kez alınmayacaktır. Bu hükümle belediye hudutları ve mücavir alanlar içinde satılan kaynak sularından ikinci defa harç alınmasının önüne geçilmek istenmiştir.Tahsil edilen harç karşılığında mutlaka makbuz kesilmesi lazımdır. Gerekli harçları almadan kaplar üzerine özel işaret konulması halinde görevliler harcın ödenmesinden mükellef ile birlikte müteselsilen sorumlu olurlar. (Mad.99)
 
Ayrıca ilgililer hakkında görev suiistimalinden dolayı soruşturma yapılır.Yeni düzenlemeye göre, Kaynak Harcı'na, Asker Aileleri yardım zammı ilave etmek mümkün degildir.
 
YARGI KARARLARI:
 
DANIŞTAY
 
Kaynak Suları Resmi (Harcı) tahakkuku tahsile bağlı olduğundan ihbarname tebliği gerekmez. 6183 sayılı Kanunun 58'nci maddesine göre ödeme emirleri hakkındaki itiraz komisyonu kararları kesin olduğundan Temyiz Komisyonu kararı bozularak işin esasının incelenmesinde, davacının çalıştırmakta olduğu memba suyu için salınan kaynak suları resmi dolayısı ile tebliğ edilen ödeme emrini, söz konusu resmin 213 sayılı Vergi Usul Kanunun 24'üncü maddesine göre tahakkuku tahsiline bağlı olduğu, ihtilaflı memba suyunun davalı belediye sınırları içinde bulunduğu, görevli olmadığı iddia edilen şahsın belediye encümeni kararı ile kaynak suları kontrol memuru olarak tayin edilmiş bulunduğu gerekçesiyle onayan itiraz komisyonu kararı mevzuata uygun bulunduğundan davanın reddine karar verilmiştir.(D.9.D.8.3.1969 gün E.968/1413 K.969/591)
 
VI-SONUÇ:
 
Kaynak suları harcını irdeleyen bu yazı; özellikle harç, vergi, resim, benzeri mali yükümlülükler kavramlarına yer vererek vergi hukukuna, belediyelerden bahsederek idare hukukuna, anayasal temele ve ilgili anayasal hükümlere yer vererek anayasa hukukuna değinme fırsatı bulmuştur. Kaynak Suları Harcı konusunu bu gösterilen geniş eksende bakmak zorunluluğu derinlemesine araştırmanın bir parçasıdır. Kaynak Suları Resmi olan isminin sonradan Kaynak Suları Harcı olarak değişmesi önemli, ve konunun niteliğini belirlemesi bakımındansa dikkate değer bir durumdur. Yapılması gereken yerel yönetimlerin yetkileri bağlamında bu alınan harç, resim, vergi, vb.lerini anayasal hükümleri sürekli göz önünde tutarak hukuksal analizlerini yapmaktır. İşte o zaman; düzenlemelerin sadece yazıda kalması önlenmiş, hukukun organik yapısı açığa çıkmış, adalet ve ratio legis kavramlarına erişme adına adımlar atılmış olur.
 
VII-YARARLANILAN KAYNAKLAR:
1- Prof. Dr. Sadık KIRBAŞ : Vergi Hukuku - Temel Kavramlar, İlkeler ve Kurumlar ( Siyasal Kitabevi 9.bası)
2- Prof. Dr. A. Şeref GÖZÜBÜYÜK : Yönetim Hukuku (Turhan Kitabevi 8.bası)
3- Prof. Dr. Nuri TORTOP : Mahalli İdareler (Yargı Yayınları 5.baskı)
4- T.C. Anayasası
5- 2464 Sayılı Belediye Gelirleri Kanunu
6- 1986/20 esas sayılı, 1987/9 karar sayılı ve 31.3.1987 karar günlü Anayasa Mahkemesi Kararı
7- 492 sayılı Harçlar Kanunu
8- 1580 Sayılı Belediyeler Kanunu
9- Gıda Maddelerinin ve Umumi Sağlığı İlgilendiren Eşya ve Levazımın Hususi Vasıflarını Gösteren Tüzük
10- 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu
11- Yerel Yönetimler Yasa Tasarısı
12- 167 Sayılı Yeraltı Suları Hakkında Kanun